27 Kasım 2010 Cumartesi

Yetki ve imkanın kişiliğe etkisi; Görevlendirme


Görkemli Sultan’ın ömrü dağın ardında yitmekte olan güneş gibi sona ermekteydi. Ailesinden yerine geçecek biri yoktu. Bir Şeyh’e bıraktı tahtını. Göçüp gitti dünyadan.
Yalnızlığa ve yoksulluğa alışmış olan Şeyh, günü ve ihtişamı tanıyınca değişmeye başladı. Sağa sola asker sevk etti, komşu ülkelere savaş açtı. Yiğit ve kahramanlara gözdağı vererek ürküttü. İnsanları rahatsız etti, bir kısmını öldürdü.
Zulmünden usananlar ona karşı birleşti ve harekete geçtiler. Çarpışmalardan sonra şehrini kuşattılar. Yağmur gibi ok yağdırdı, mancınık attılar.
Köşeye sıkıştı Şeyh, bunaldı, ne yapacağını bilmez bir halde, eski dostlarından bir gönül ehlinin kapısını çaldı, “Bana yardım et, çaresizim, kılıç ve ok aciz kaldı, duana muhtacım” dedi.
Derviş güldü, “Neden yarım ekmekle yetinip rahatını terk ettin?” dedi.

Kaynak: Sadi-i Şirazi, Bostan, haz. Sadık Yalsızuçanlar, İstanbul: Timaş Yayınları, 1999, s. 237

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder