25 Kasım 2010 Perşembe

Gerçekçi/İşe yarar çözüm üretmek


Akıllılar işin öncesinde feryat ederler, cahiller ise işin sonunda başlarına vururlar. Sen işin başında sonunu gör ki kıyamet günü pişman olmayasın.
Birisi, bir kuyumcuya giderek, “Altın tartacağım, bana terazini versene” dedi.
Kuyumcu dedi ki; “Babacığım, hadi git, bende kalbur yok!”.
Adam, “Alay etme benimle. Ver şu teraziyi” dedi.
Kuyumcu dedi ki; “Dükkânımda süpürge yok”.
Adam, “Yeter yahu, bırak alayı. Ben senden terazi istiyorum. Duymazlıktan gelme. Lafı evirip çevirme. Şakayı bırak da ver teraziyi” dedi.
Kuyumcu dedi ki:
“Sağır değilim, sözünü duydum. Söylediğim sözleri de manasız sanma. Sözünü duydum, ama sen kuvveti, kudreti kalmamış bir ihtiyarsın. Hiç şüphem yok ki zayıflıktan elin titreyecek. Tartacağın altın da külçe değil, tozu olan, kırık dökük altın parçaları. Elin titreyecek, onları yere dökeceksin. Sonra, ‘Bana bir süpürge ver de toza, toprağa dökülen altınımı süpüreyim’ diyeceksin. Altını süpürüp bir yere toplayınca da ‘Ey yiğit, kalbur isterim’ diye tutturacaksın. Ben, işin sonunu önceden gördüm. İyisi mi hadi sen başka bir yere git!”

Kaynak: Mevlana, Mesnevi, Cilt: 3, beyit nu: 1622-1633

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder