26 Kasım 2010 Cuma

Eleştirel / mantıklı düşünceye sahip olmak


Evcimen bir adamın, pek hilebaz, pek kötü huylu ve yol kesici bir karısı vardı. Adam, eve ne getirirse harcar, telef ederdi. Adam da sesini çıkarmazdı.
Bir gün adam, misafirini ağırlamak için, yüzlerce sıkıntıya katlanarak biraz et alıp eve getirdi. Kadın onu kebap yapıp şarapla yedi bitirdi. Kocası gelince de manasız sözlerle hileye başladı.
Adam dedi ki; “Misafir geldi. Et nerede? Misafire yemek ikram etmek lazım”. Kadın, “Eti şu kedi yedi. Hadi git, tekrar et al” dedi.
Adam hizmetçisine, “Ey Aybek!” dedi, “Teraziyi getir de şu kediyi bir tartayım”.
Terazi geldi, kediyi tarttı, yarım batman geldi. Bunun üzerine, “Ey hilebaz kadın!” dedi. “Et yarım batmandı, bir okka kadar da fazlalığı olacak. Kedi de tam yarım batman geldi. Eğer bu kedi ise, söyle, et nerede? Yok, bu tarttığım et ise, kedi nerede, onu ara bul bakalım.”

Kaynak: Mevlana, Mesnevi, Cilt: 5, beyit nu: 3406-3424. Hikayenin Nasreddin Hoca’yla ilgili olmadığı hakkında bkz. Saim Sakaoğlu, a.g.e., s.  228-229

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder