2 Nisan 2013 Salı

TEMEL VE MATEMATİK SORUSU

Temel Ağa;
Trabzonlu Temel Ağa'nın sevgili torunu Eda'nın ödevi ile başı derttedir...Eskişehir'e göç eden "Teğerli arkadaşu Niyazi"ye başına gelenleri yazar:
Niyazicuğum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini  önüme koydi. Bi yandan da ağlay. Zaten dertlerini hep bağa açar. Dedi ki; "Habunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek."
Dedum ki; "Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Şimdi oni çözeruk." Ne mümkün Niyazi kardaşum: Bi tirenlan, bi otobos ayni  istasyondan kalkmişlar. Tiren otobostan 3/1 daha hizli gidiy. Otobos
2 yerde 15'er dakka istirahat vermiş. Tiren da bi yerde durmiş, 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometro gidiymiş. Tiren 5 saat sonra gideceği yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmiş.
Oğraştum yapamadum. Uşak ağlay. Derken bubasi geldi.
O da çözemedi. Diyrum oğa ki, "Damat, senun taniduğun tahsilli bi otobos şofori var ise oğa soralim,
belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşağı şoforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yariş etmiş bi şofor vardur da bize  nasihat verur." Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk.
Tiren görmemiş ki... Ne anasi görmiş, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte
Erzurum'dan Sivas'a gittiydum. Neysa kardaşum, o gece çok kızdum.
Diyeceksun ki niye? Uşak daha incir ağacından duti ayiramay; mezgiti gösteriyrum, hamsi diy. Biz gelduk araba yariştiriyruk. Yani efendi, otobos  saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur?Gurbetten yolci mi bekliysun? Eğer varacaği saat önemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler sağa otobosun ineceği zamani. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Uşacuklarda şarkı yok, türki yok, oyun yok; dayamiş matamatiği.
Ayuptur...