22 Kasım 2010 Pazartesi

DİN ADAMI CAHİL OLURSA


Birkaç yolcu tüccar geçip giderlerken yolları bir köye uğrar. Cemaati mescidin önünde toplanmış, kimini abdest alırken kimini de namaza hazırlanmış görürler. Ve biraz sonra öğle namazına dururlar. Bunlar da inip onlarla cemaat olurlar. Sünneti eda edip farzı beklerler. Müezzin kamet eder. kalkıp farzı kılmaya imama uyarlar.
İmam hemen namazı kıldırmaya başlayıp Fatiha’yı açıktan okur. Ardından Elem tere suresine başlayıp “Elem tere” der ve okumadan geçer. Namazı üç rekat kılar. Teşehhüdde (Ettehiyyatuyu okumak için oturduğunda) sol ayağını seccadeden dışarı koyup, sağ ayağını altına alır. Evvele sol yanına selam vererek hemen elini kaldırıp duaya başlar.
Misafirler dayanamayıp,
“- Behey imam! Bu nasıl namaz ve ne biçim niyazdır? Öğle namazının farzında açıktan okudun, Elem tere ibaresini kodun, dört rekatı üç rekat kıldın ve sol ayağını seccadeden dışarı çıkarıp evvela sola selam verdin?”
İmam:
“- Sizin misafir olduğunuzu bildim. Eğlenmeyip gidesiniz ve yolunuza devam edesiniz diye acele üç rekat kıldım. Benim tecvidim, kıratımı görüp güzel sesimi duyasınız diye açıktan okudum. Elem tere ibaresini atlayışımın sebebi ise, bir zamanlar evimin önüne tere ekmiştim ve ondan fazla yeyip elem çekmiştim. Ondan beri tereyi görmek ve adını anmak istemiyorum. Bundan o ibareyi koyup surenin aşağısından okudum. Sol ayağımı dışarı uzatışıma gelince… Abdest alırken suyum yetmeyip o ayağımı yumamamıştım. Onun için seccadenin üstüne koymayıp namaza dâhil etmedim. Dört rekatı üç rekat kılıp son sünneti kılmadan duaya başlayışım, sizleri bekletmemek içindi. Ve evvela sol yanıma selam vermem ise sizleri o tarafımda görmemden ve sizlere tazim ve hürmetimden dolayıdır. Zira misafirlere tazim ve hürmet sünnettir ve pirlerimizin de vasiyetidir.”
İlmdir nûr u safâ cehl nedir zulmet ü gam
Eyle ol nûr ile bu zulmeti ifnâ vü adem
Tâ ki gümrâh oluban kalmayasın zâr u sakîm
Aç gözün cânın uyar sıdk ile ur aşka kadem
Ey dil ahval budur çün sana kıldıkça namaz
Kimsenin sehv ü hatâsına bakıp etme töhem
(İlim, gönül aydınlığı ve şenliğidir. Cehalet, karanlık ve kederdir.
O ilmin aydınlığıyla bu cehaletin karanlığı yok edip ortadan kaldır.
Tâ ki doğru yoldan saparak hasta ve inler kalmayasın. Gözünü aç, canını uyar, doğrulukla aşka adım at.
Ey gönül, durum budur. Namaz kıldıkça, kimsenin yanılması ve hatasına bakıp töhmette bulunma.)

Kaynak: Latîfeler, s. 238-240

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder