30 Kasım 2010 Salı

Disiplin ve soruşturma

Rivayet edilir ki Hz. Ömer (ra) bir gece Medine'de gece teftişine çıktığı bir sırada, bir evde şarkı söylenmekte olduğunu duydu. Pencereye yaklaşınca içerde, yanında bir kadın ve içki bulunan bir adamı gördü ve,
“- Ey Allah’ın düşmanı! Senin bu isyanını Allah’ın gizleyeceğini mi sandın?” diyerek çıkışmaya başlayınca, adam,
“- Ey Müminlerin Emîri! Dur, acele etme. Ben bir kusur işledimse, sen üç kusur işledin. Bunlardan birincisi: Allah Teala, “Sakın tecessüs etmeyiniz (gizli kusurları araştırmayınız)” (Hucurat suresi, 12) buyurduğu halde sen tecessüs ettin. İkincisi: “Evlere kapılarından giriniz” (Bakara suresi, 189) buyurduğu halde, kapıdan gelmedin de pencerelerden baktın. Üçüncüsü: Allah, “Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahiplerinden izin almadan ve selam vermeden girmeyiniz” (Nur suresi, 27) buyurduğu halde, sen izin almadan, selam vermeden içeri daldın.”
Bu durum karşısında Ömer (ra) adama şöyle dedi:
“- Eğer seni affedersem, ne gibi bir hayır işlersin?”
Adam,
“- Ey Müminlerin Emîri! Allah’a yemin ederim, eğer beni bağışlarsan, ebediyen böyle bir şey işlememeye söz veriyorum.”
Bunun üzerine Hz. Ömer çıktı ve adamı haliyle baş başa bıraktı.

Gazzâlî, İhyâu Ulûmiddin, trc. Ahmed Serdaroğlu, İstanbul: Bedir Yayınları, 1993, cilt: 2, 499-500, 801. Ayrıca bkz. İhyâ'dan Hikâyeler, haz. Mahmut Yılmaz, İstanbul: Harf Yayınları, 2004, s. 203-204

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder