29 Kasım 2010 Pazartesi

İnsanlara, içinde bulundukları şartları dikkate alarak rehberlikte bulunmak

Ebû Hureyre (ra) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber’in (sas) huzuruna bir adam geldi ve “Ey Allah’ın Elçisi! Helak oldum!” dedi. Peygamber Efendimiz, “Sana ne oldu ki?” diye sordu. O kimse, “Ramazân’da, oruçlu iken eşimle birlikte oldum” dedi. Peygamberimiz, “Bir köle azâd edebilir misin?” diye sordu. O kimse, “Hayır, gücüm yetmez!” dedi. Peygamberimiz, “Öyleyse arka arkaya olmak üzere iki ay oruç tutabilir misin?” dedi. “Hayır, gücüm yetmez!” diye cevap verdi. Peygamberimiz, “Altmış fakiri doyurmaya gücün yeter mi?” buyurdu. O kişi yine, “Hayır, buna da gücüm yetmez!” dedi. Peygamberimiz ona, “Otur, bekle” diye emretti, o da oturdu. Bir müddet sonra Peygamberimize içi hurmayla dolu bir zenbil getirildi. Efendimiz o adama, “Bunu al da yoksullara sadaka olarak ver!” buyurdu. O kişi, “Benden daha fakir olanlara mı vereceğim? Allah’a yemin ederim ki Medine’nin kara taşlı iki yanı arasında benim ailemden daha fakir bir aile yoktur!” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz dişleri görününceye kadar güldü ve “Bu hurmayı kendi ailene yedir!” buyurdu. 
(Buhârî, Savm 31; Müslim, Sıyam 14)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder