29 Kasım 2010 Pazartesi

İnsanlara hoşgörülü ve eğitici yaklaşmak


Muaviye b. el-Hakem es-Sülemî (ra) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (sas) imam olmuş, ben de cemaatle birlikte namaz kılıyordum. Derken cemaatten bir kişi hapşırdı. Ben, namazda konuşulmayacağını bilmediğimden, “Yerhamükallah!” dedim. Cemaattekiler bana dik dik baktılar. Bunun üzerine kızıp, “Vay başıma gelen! Ne oldu ki bana öyle bakıyorsunuz?” diye çıkıştım. Bu sefer ellerini dizlerine vurarak beni susturmak istediler. Beni susturmak istediklerini anladım ve sustum. Peygamber Efendimiz namazı bitirince bana iyi davrandı. Anam babam ona feda olsun! Ben ondan ne önce ne de sonra, onun kadar güzel öğreten bir öğretmen görmedim. Vallahi o beni ne azarladı, ne dövdü, ne de ağır konuştu. Sadece, “Namazda insan kelamından (dünyevî) bir söz söylemek uygun değildir. Namazda uygun olan söz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktır!” dedi. 
(Müslim, Mesâcid 33; Ebû Dâvud, Salât 171; Nesâî, Sehv 20)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder