30 Kasım 2010 Salı

Sünnete aykırı olan düşünce, tutum ve davranışlar yanlıştır ve makbul değildir

Enes b. Malik (ra) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber’in nâfile ibadetlerini öğrenmek üzere sahâbîlerden üç kişi Peygamberimizin evine geldiler. Kendilerine Efendimizin ibadetleri anlatılınca, onlar bunu azımsadılar ve “Allah’ın Elçisi kim, biz kimiz? Zaten Allah onun geçmişteki ve gelecekteki bütün günahlarını bağışlanmıştır. (Bu sebeple ona az ibadet de yeter)” dediler. İçlerinden biri, “Ben artık hayatım boyunca her gece, uyumaksızın namaz kılacağım” dedi. İkincisi, “Ben de hayatım boyunca her gün oruç tutacağım; hiçbir gün terk etmeyeceğim” dedi. Üçüncüsü, “Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim” diye söz verdi. Bilâhare durumdan haberdar olan Peygamberimiz onların bulunduğu yere geldi ve kendilerine şunları söyledi: “Şöyle şöyle diyenler sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetim budur. Kim sünnetimi beğenmez terk ederse benden değildir.” 
(Buhârî, Nikah 1; Müslim, Nikah 5)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder