2 Aralık 2010 Perşembe

Musibet nasihattan daha eğiticidir

Şemseddin Ebu’l-Ferec Abdurrahman İbnü'l-Cevzi, çalgı ve şarkı dinlememi yasaklamıştı.[1] İsteğime yenilir, dinlerdim. Kendime hakim olamazdım. Çalgı sesinden ve başkasıyla söyleşmekten hoşlanırdım. Hocamın nasihatını hatırlayınca, “- Kadı bile bizimle birlikte olsa, neşelenir, el çırpar” diye düşünürdüm.
Bir gece yine sazlı sözlü bir meclisteydim. Çirkin sesli bir çalgıcı şarkı söylüyordu. “- Kuşkusuz seslerin en çirkini eşek sesidir” ayeti sanki onun için inmişti. Çok iyi çalıyor, fakat çok kötü söylüyordu. Mızrap vurdukça can damarı kesiliyordu insanın. Fakat ağzını açınca, bir felaketi haber veren uğursuzun sesi gibi duyuluyordu.
Çalıp söylemeye başlayınca, ev sahibine, “- Allah rızası için kulağıma civa akıt, sağırlaşıp duymayayım ya da izin ver gideyim” dedim.
“- Olmaz” diye diretti. Dostların hatırı için sabah kadar eziyet çektim. Sabah oldu. Sarığımı çözdüm. Kemerimdeki altın kesesini çıkardım. Çalgıcıya bahşiş olarak verdim. Teşekkür ettim. Gösterdiğim ilgi önce şaşkınlıkla karşılandı. Sonra gülüştüler orada bulunanlar. “- Aptal” der gibi baktılar. İçlerinden biri beni kınadı, “- Sarık gibi dervişlere özgü bir şey çalgıcıya verilir mi? Ömrünce ne avucuna bir gümüş, ne define altın değmiştir onun. Kutlu konaktan ırak olsun. Kimse onu iki kez aynı yerde görmemiştir. Söyleyince insanların tüylerini diken diken eder. Sesinin çirkinliğinden eyvandaki kuşlar ürküp kaçarlar. Boğazını yırtar, bizim de kafamızı patlatır.”
“- Onun bir kerametine tanık oldum” dedim.
Şaşırdı adam,
“- Ne gördün onda?” dedi.
“- Hocam kaç kez yasakladı bana sazlı sözlü meclisleri” dedim, “fakat bir türlü etkileyemedi beni. Bu gece bahtımın kılavuzluğunda geldim. Bu çirkin sesli şarkıcının sayesinde çalgılı meclislere katılmamaya and içtim.”

Sadi-i Şirazi, Gülistan, haz. Sadık Yalsızuçanlar, İstanbul: Timaş, 1997, s. 94-96


[1]Ebu’l-Ferec Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, yaklaşık olarak 1116-1201 tarihleri arasında; Sadi-i Şirazi ise 1213-1292 yılları arasında yaşamıştır. Bu takdirde Şeyh Sadi-i Şirazi’nin İbnü’l-Cevzi ile görüşmüş olması mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder