30 Kasım 2010 Salı

Önerilere açık olmak


Kureyş müşrikleri ile Müslümanların karşılaştığı Bedir Savaşı’nda, Kureyş ordusu vadinin yüksekçe bir yerine inmişti. Hz. Peygamber (sas) de onlardan önce suya ulaşmak için yola çıktı. Bedir kuyularının yanına gelip konakladı. O zaman otuz üç yaşlarında bulunan Hubab b. Münzir el-Ensarî, Peygamberimize gelerek görüşünü belirtti. Sözüne şöyle başladı: “Ey Allah’ın Elçisi! Bu konakladığımız yer, Allah’ın seni vahiyle indirdiği ve bizim için de uymak zorunda olduğumuz bir yer midir; yoksa kendi görüşünüzle bir harp hilesi ve taktiği olarak siz mi seçtiniz?” Peygamberimiz, “Hayır, vahiy değil, kendi görüşüme dayanarak bir savaş plan ve hilesi olarak buraya indim” dedi. Hubab, “Ey Allah’ın Elçisi! Burası ordunun konaklaması için uygun bir yer değildir. Lutfen askeri kaldırınız. Kureyş’e en yakın suya gidelim ve orada konaklayalım. Ben orayı bilirim. Orada bol ve tatlı sulu bir kuyu var. Onun gerisindeki bütün kuyuları kapatalım. Sonra bir havuz yapıp onu su ile dolduralım. Sonra da müşriklerle çarpışalım. Biz susadıkça havuzumuzdan içeriz. Onlar su bulup içemez, zor duruma düşerler” dedi. O sırada Cebrail (as) gelip Peygamberimize, “Hubab’ın görüşü isabetlidir” deyince, Efendimiz de Hubab’a, “Gerçekten doğru bir görüş ileri sürdün” buyurdu ve öyle yaptı. 
(İbn Sa’d, Tabakâtü’l-kübrâ, Beyrut 1957, III, 567-568; İbn Hişam, Sîre, Mısır 1955, I, 620; Belâzurî, Ensâbu’l-eşrâf, Mısır 1959, I, 293)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder