10 Aralık 2010 Cuma

Sobadaki Hikmet

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologlardan oluşan bir heyet, bir araştırma içiçn arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazı evine sığınırlar. Ev sahibi bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı: “Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış”;
Fizikçi: “Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş”;
Jeolog: “Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan, herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış”;
Matematikçi: “Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış”;
Antropolog: “Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.” Der.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir:
“Boru yetmedi de efendim!”

Felsefe Diyarından Hikmet Yurduna Bilgelik Hikayeleri, haz. Cevdet Kılıç, İstanbul: İnsan Yay. 2008, s. 83-82

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder