10 Aralık 2010 Cuma

Büyüklük nisbidir


Bir köy kâhyası, oğlu ile yolda giderken, pâdişâhın bulunduğu alaya rastgeldiler.
Çocuk baktı; bir takım çavuşlar gördü; kılıç gördü, teber gördü, atlastan kaftanlar, altın kemerler gördü ki av vuran pehlivanlar var, ellerine yaylarını almışlar; ok atan köleler var, tirkeşlerini takınmışlar, birisinin sırtında en ağır ipekli kumaştan kaftan, birisinin başında hüsrevanî külah, altın tas.
Çocuk bu şevketi, bu debdebeyi görünce, kendi babası onun gözünde pek küçüldü.
Babasına gelince, onun hali pek değişti, rengi attı, korkusundan bir bucağa kaçtı.
Çocuk babasına sordu:
“- Baba, sen köyün en büyüğü değil misin? Bütün büyüklerden büyük değil misin? Sana ne oldu, canından ümidi kestin. Heybet yelinden söğüt yaprağı gibi titredin” dedi.
Babası cevap verdi:
“-Evet oğlum; köyün en büyüğüyüm; buyruk sahibiyim. Fakat benim büyüklüğüm köyüme göredir.”
Arkadaş! Büyükler pâdişâhın dergâhında bulundukları için büyük korku içindedirler.
Ey bihaber! Sen hâlâ köydesin. Orada kendine bir paye veriyorsun.

Sadi-i Şirazi, Bostan. krş. Sadık Yalsızuçanlar, s. 162

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder