10 Aralık 2010 Cuma

Değerinizi Bilin

İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 50 dolarlık bir banknotu göstererek başladı. İki yüz kişiyi bulan dinleyicilere, “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı. Ve konuşmacı, “Bu parayı sizlerden birine vereceğim, fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım” dedi. Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere, “Hala bu parayı isteyen var mı?” diye sordu. Eller yine havadaydı. Bu sefer, konuşmacı, “Peki bu paraya şunları yaparsam?” dedi ve 50 doları yere attı; onun üstüne bastı; ezdi; kirletti ve para şimdi kirli ve buruşuktu. Fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu.
Konuşmacı şöyle dedi:
“Arkadaşlar! Burada çok önemli bir şey öğrendiniz. Görünen şu ki, burada paraya ne yaptıysam da hiç önemsemeden onu yine istiyorsunuz; çünkü benim ona yaptığım şeyler, onun değerini düşürmedi. Çünkü o hala 50 dolar. Hayatımızda çoğu kez verdiğimiz kararlar veya hayat şartları nedeniyle hırpalanır, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz, fakat ne olduğunu veya ne olacağı önemli değil, hiçbir zaman değerimizi kaybetmeyiz; temiz ya da kirlenmiş, hırpalanmış ya da kırılmış, bunların hiç biri önemli değildir. Önemli olan şudur: sizi sevenler, sizin ne kadar değerli olduğunuzu her zaman bileceklerdir.”


Felsefe Diyarından Hikmet Yurduna Bilgelik Hikayeleri, haz. Cevdet Kılıç, İstanbul: İnsan Yay. 2008, s. 133

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder