9 Kasım 2010 Salı

SÜT DEVRESİ (2/BAKARA SURESİ, 233)


وَالْوَالِدَاتُ يُرْضِعْنَ اَوْلَادَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ لِمَنْ اَرَادَ اَنْ يُتِمَّ الرَّضَاعَةَ

“Anneler, çocuklarını iki tam yıl emzirsinler. Bu, emzirmeyi mükemmel şekliyle uygulamak isteyenler içindir…” (2/Bakara, 233)
Çocuk psikolojisi ve çocuk eğitimde ilk iki yıl “bebeklik çağı” ve “süt dönemi” olarak tanımlanmaktadır.
Kur’an süt dönemi üzerinde niçin ısrarla durmaktadır? Sorusunu cevabı, “süt” ile “çocuğun gelişimi” ve “karakter oluşumu” arasındaki sıkı ilişkidir. Pek çok eğitim psikologu, bu dönemi beslenme yönünden ele almış, diğer bir kısmı da karakter oluşumu açısından değerlendirmiştir.
Emzirme ile anne sıcaklığı ve şefkatinin devamı, çocuğun kişilik kazanmasında çok önemlidir. Bu, çocuğun erişkin olduğu yıllarda diğer kişilerle kurduğu ilişkilere yansıyacaktır. Anne sütü ile beslenen çocuklar ruh ve beden bakımından daha sağlıklı, daha dengeli ve başarılı oluyorlar. Anneden uzun süre ayrı kalan çocuklarda ise motor, mental ve duygusal bozukluklar ortaya çıkmaktadır.[1]
Anneden süt emme aynı zamanda bebeğin, imanın alt yapısı olan sevgi, güven ve bağlılık duygularını kazanmasını sağlar. Annesinin bağrına basıp emzirdiği çocuk, annesinden sütle birlikte sevgi ve güven duygusu da emmiş olur[2].
Zorunluluk durumunda başka bir süt anne tutulacak olursa, ahlâk ve huylarının iyice araştırılması gerekir. Çünkü süt, çocuğun ahlâk ve huyları üzerinde büyük ölçüde tesirli olur. Çocuğun bedenine etki yapan sütün, kişilik ve karakter oluşumuna da etki yaptığı söylenmiştir.[3] Hz. Peygamber’in, “Çocuklarınızı ahmak kadınlara emzirtmeyin. Çünkü süt iz bırakır”, “Alınan sütle benzeme hâsıl olur”, “Emzirilen süt, çocukların tabiat ve karakterini değiştirir” hadisleri[4] de sütün zihin ve karakter gelişimine etkisine dikkat çekmektedir. İbn Sina da aynı hususa dikkat çekmiştir[5]. Atalarımız da “Sütle giren huy, canla çıkar” demiştir. Peygamberimiz çözüm olarak şöyle buyurmuştur: “Çocuğun babası üzerindeki hakkı, güzel isim koyması, ona süt emzireni iyi seçmesi ve edebini güzel yapmasıdır.”[6]
İslam âlimleri bu nebevî bilgilerden yola çıkarak sütannesinde; tahir bünyeli, temiz asıllı, akıllı, dindar ve güzel ahlaklı olma, helalden beslenme gibi özellikler aramışlardır. İttifakla hepsi de haramdan hâsıl olacak sütte bereket ve hayrın olmadığını, bu çeşit sütle beslenen çocuğun habis tıynete sahip olacağını ifade ederler.[7] Örneğin İmam Gazzalî şöyle demiştir: “Sütannesi olarak helal yiyen, dindar, saliha bir kadın bulmalıdır. Zira haramdan meydana gelen sütte hayır olmaz. Bu gibi sütten beslenen vücut pisleşir, pisliklere ve kötü işlere meyleder.”[8]


[1] Asaf Ataseven, “Çocuğun Süt Dönemi ve Süt ile Beslenmesi”, İslam’da Aile ve Çocuk Terbiyesi-I, s. 267
[2] Abdurrahman Kasapoğlu, Kur’ân’da Ahlâk Psikolojisi, s. 110-111. Konuyla ilgili olarak ayrıca bkz. İbrahim Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 95-97
[3] Kasapoğlu, a.y.; Canan, a.y.
[4] Hadisler için bkz. Canan, a.g.e., s. 96; İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, XVI, 41-42
[5] Abdurrahman Dodurgalı, İbn Sina Felsefesinde Eğitim, İstanbul 1995, s. 152
[6] Ebu’l-Hüseyn Muhammed b. Ahmed es-Saydâvî, Mu’cemu’ş-şuyûh, I, 320; Beyhakî, Şuabu’l-iman, VI, 401, hn. 8667
[7] Canan, Peygamberimizin Sünnetinde Terbiye, s. 96-97; Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, XVI, 41-42; Bayraktar Bayraklı, Kur’an’da Değişim, Gelişme ve Kalite Kavramları, s. 35-36
[8] Gazzalî, İhyau Ulumiddin, III, 165

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder