9 Kasım 2010 Salı

KİŞİLİK GELİŞİMİ VE DİN EĞİTİMİNDE ALLAH KORKUSU (49/13, 79/40-41)

“Muhakkak ki Allah katında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (49/Hucurat, 13)
“Kim Rabbinin makamından korkup da kendisini kötülükten alıkoyarsa, şüphesiz ki varacağı yer cennettir.” (79/Naziat, 40-41)
Allah korkusu, insanı günahtan vazgeçiren bir müeyyide ve cenneti kazanmaya bir vasıtadır. Kur’an-ı Kerim’de başka âyetlerde de insanların ve müminlerin Allah’tan korkmaları emredilmektedir.[1]
Hz. Peygamber (sas) de, “İnsanın cennete girmesine en çok vesile olan şeylerin neler olduğunu biliyor musunuz? Onlar, Allah korkusu ve güzel ahlaktır”[2] buyurmuştur.
Mehmet Akif Ersoy’un vurguladığı gibi, fazilet hissi dahi insanlarda ancak Allah korkusuyla sağlanabilir:
“Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;
Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf-ı Yezdân’ın…
Ne irfânın kalır te’siri kat’iyyen, ne vicdânın.”[3]
Çocuğun din eğitiminde Allah korkusunun yerine gelince… Çocukluk çağındaki Allah korkusu, belli bir bilgi seviyesinin kazanılmış olmasının sonunda oluşacak korku olmalıdır.[4]
Yaptığı davranışların Allah tarafından görüldüğünü düşünen insan, bazı davranışları terk etmekte, böylece Allah korkusu, vicdanın olumlu bir şekilde gelişmesine yardımcı olmaktadır.[5]
7-11 yaşları, çocukta vicdanın oluştuğu ve ahlaki şuurun geliştiği bir dönemdir.[6] Dolayısıyla, temyiz yaşı olan 7 yaşından itibaren[7] çocuklara Allah sevgisiyle birlikte, kötülükleri cezalandıracak aşkın bir otorite olarak Allah korkusu da uygun üslupla, yavaş yavaş aşılanmaya başlanmalıdır. Ancak özellikle 10-11 (veya 12-13) yaşlarından itibaren ve gerektiği zamanlarda, Allah korkusu çocuğa bilinçli olarak telkin edilmelidir. Çünkü haklı-haksız, suç-ceza, sevap-günah, cennet-cehennem gibi soyut kavramların anlaşılmasına yardımcı olan zihnî gelişim ve vicdan gelişimi artık bu yaşlarda iyice teşekkül etmeye başlar.[8]
Temyiz yaşından önceki yıllarda ise, çok gerekli durumlarda kötü davranışlar hakkında “Allah’ımız sevmez”, “Allah’ımız üzülür”, “Allah’ımız kızar” gibi çocuk psikolojisine uygun ifadeler kullanılabilir.


[1] 2/Bakara, 278; 3/Âl-i İmrân, 102; 4/Nisâ, 1; 5/Mâide, 35 vd.
[2] Tirmizi, Birr 62
[3] Mehmed Akif Ersoy, Safahat, haz. M. Ertuğrul Düzdağ, İstanbul: Çağrı yay., 2006, s. 284
[4] Beyza Bilgin-Mualla Selçuk, Din Öğretimi, Ankara 2000, s. 47
[5] M. Emin Ay, Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım, s. 143
[6] Ay, a.g.e., s. 44
[7] Hayati Hökelekli, “Çocuk”, TDVİA, VIII, 358
[8] Ay, a.g.e., s. 154, 185

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder