10 Kasım 2010 Çarşamba

Eğitimin imkanı ve istidat farklılığı-2

Bir padişah, oğlunu eğitmesi ve saraydaki görevine hazırlaması için âlim ve edip bir zâta verdi ve: “Çocuk benim değil senindir. Kendi evlâdını nasıl terbiye ediyorsan, bunu da öyle terbiye et” dedi. Edip, birkaç sene çocuğu terbiyeye çalıştı, fakat emeği boşa çıktı. Halbuki edibin kendi çocukları fazilet ve belâgatte son dereceyi buldular.
Padişah, edibi hesaba çekerek, “Niçin böyle oldu? Seninle sözleşmemiş böyle miydi? Niye kendi çocuklarının onda biri oranında yetiştirmedin oğlumu?” diye sordu.
Edip, “- Sizce de malumdur ki öğretim müsavî, fakat yetenek muhteliftir” cevabını verdi.
Altın, gümüş her ne kadar topraktan çıkıyorsa da 
Her taşta altın, gümüş bulunmaz. 
Süheyl yıldızı, âlemin her tarafına ziya verir.
Fakat (bir deriden, bir yerde dağarcık, bir yerde sahtiyan yaparlar;) her deri Süheyl'den kendi istidadına göre renk alır.


Sâdî-i Şîrazî, Bostan ve Gülistan, trc. Rıfat Bilge, İstanbul: Meral yay. ts. s.479; Sadi-i Şirazi, Gülistan, haz. Sadık Yalsızuçanlar, İstanbul: Timaş, 1997, s. 180

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder