27 Ekim 2010 Çarşamba

EĞİTİMDE EBEVEYN-ÇOCUK İLİŞKİSİ (17/İSRA SURESİ, 24)

“Rabbim! Beni küçükken sevgi ve şefkatle terbiye ettikleri gibi, Sen de ana-babama merhamet eyle!” (17/İsrâ, 24)
Âyete göre;
1- Çocuk eğitiminden ana-baba sorumludur.
2- Çocuk eğitimine küçük yaştan itibaren önem verilmeli ve başlanmalıdır.
3- Çocukların eğitiminde onlara sevgi, şefkat ve merhametle davranılmalıdır.
4- Bir çocuğun duâsı vesilesiyle, sorumluluğunu lâyıkıyla yerine getiren ana-babaya Allah Teâlâ rahmetiyle muamele edecektir.

Âyette, Allah Teâlâ’nın ana-babaya hem bu dünyâda, hem âhirette merhamet etmesi ile, onların çocuklarını iyi yetiştirmesi arasında bir sebep-sonuç ilişkisi kuruluyor. Ve insânın küçükken eğitilmesi, Allah’ın lütuf ve rahmetinin sebebi olarak gösteriliyor. Yâni bu rahmet ve lütfun sebebi olan çocuğun iyi eğitilmesi, aynı zamânda bu lütuf ve merhametin bu dünyâdaki vâsıtası şekline dönüşüyor. Küçükken bakım ve gözetime muhtaç olan çocuk, bu ihtiyâcını karşılayan ana-babası yaşlandığında, bakım ve gözetimlerini kendisi yerine getiriyor. Böylece çocuğun iyi yetiştirilmesi, ihtiyarlayıp güçsüz düştüklerinde ana-babaya bakım ve gözetim külfetinin karşılanması ile sonuçlanıyor. Eğer çocuk iyi yetiştirilmezse bu külfeti karşılayamayacağı için, ana-babanın bakım işi de âile içinde yerine getirilemeyecektir. Yâni bu dünyâda Allah’ın lütuf ve merhametine nail olamayacaktır... Aynı zamânda burada bir pratik terbiye kaidesi de öğretilmekte; çocuğa eğitim verilirken bu rûh hâlinin ve bu duyguların ona kazandırılmasına dikkat çekilmektedir. Yâni çocuk, büyüdüğünde ana ve babası için Allah’ın lütuf ve merhametini dileyecek bir psikolojik yapıya sâhip olmalıdır. (Dodurgalı, a.g.e., s. 281)


Ailede çocuğun ahlak eğitimde çocuğa sevgi ve şefkatle davranmanın önemine değinen M. Zeki Aydın, şunları kaydetmiştir:
“Şefkat gören çocuk, sevgi ortamı içinde yetişeceği için özgüven duygusu daha kolay gelişecek ve iyilik kavramı onun zihin dünyasında yeterince yerini bulacaktır. Çünkü şefkat sahibi anne-baba, çocuk için sevgi objesi haline gelmekte ve çocuk onları memnun etmek için kendi çevresine de olumlu yaklaşmaktadır. Ayrıca ailesiyle özdeşleşme süresi içinde anne babanın özelliklerini kendinden toplayarak, onlar olmadığı zaman bile çevresine saygı göstermektedir.
Eğitim sırasında çocuğa gösterilecek saygı ve güven, hem eğiten kişiye hem de eğitilen kişiye bir rahatlık verecektir. Bu rahatlık içinde çocuk, verileni daha iyi alır. Çocuğa yapılan baskı, dayak, korkutma gibi cezalandırıcı önlemler, sevgi ve güven ortamını zayıflatır veya yok edebilir. Böyle davranışlar, geçici bir süre, bazı yanlışlara engel olsa bile, kalıcı davranış değişikliğine sebep olamaz. Belki, eğitilen kişinin, kendisini eğitmeye çalışan anne, baba ve öğretmenine kin ve nefret duymasına neden olabilir.” (M. Zeki Aydın, Ailede Çocuğun Ahlak Eğitimi, s. 170-171)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder