26 Ekim 2010 Salı

ZAMAN VE YAŞLILIK DÖNEMİ (103/, 1-3)

"Asra (ikindi vaktine) yemin ederim ki insan gerçekten hüsran içindedir. Bundan ancak, iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır." (103/Asr suresi, 1-3)

Asr suresinde Kur'an insanları, hayatın ikindi vakti olarak değerlendirilen "yaşlılık" dönemi konusunda düşünmeye çağırmaktadır. Asr suresinde insan ömrünün ikindi vaktine yemin edilmektedir. İkindi vakti adeta güneş ışığının sönmeye başladığı, günün sona erme zamanının yaklaştığı ve karanlığın oluşmaya başladığı bir zaman dilimidir.
Asr suresinde zamanın geçmesiyle kaçınılmaz olarak insanın bazı olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceği vurgulanmaktadır. Yaşlanma dönemine ulaşma şansını yakalayan bireylerde fiziksel, bilişsel ve ruhsal açıdan iyileşmesi mümkün olmayan düşüşler olabilir. Bu sure, yaşlanma sürecinde bu düşüşleri yaşayan kimseler ve bu döneme hazırlık yapan genç ve yetişkinler için adeta bir düşünme ve meditasyon fırsatıdır.
Asr suresinde zamanın geçmesi sonucunda insanın ömrünün eksildiği vurgulanmaktadır. Zamanın geçmesi insanın kendisinden bir parça gitmesi anlamına gelmektedir. İnsanın ömründen gidenin karşılığında bir kazanç olmazsa, o eksiklik hüsrandan ibaret olur. İnsan, kayıplarının her parçası için ne kazandığını hesap etmezse aldanır. Her geçen gün ecelden, ömürden bir eksikliktir. Ancak iman edip salih amel işleyenler hariçtir.
Kur'an'ın bakış açısından, hayatın son döneminin anlamı; iman, iyi davranışlar, sabrı tavsiye ve yüce gerçeği kavramakla bulunmaktadır. İslami görüş açısından yaşlılık, bireysel yücelik ve dinî olgunluk dönemi olarak olumlu bir özelliğe sahiptir.
Psikolojik ve sosyolojik araştırmalar, dinî inancın, hayatın son ikinci yarısında kuvvetli bir güç olabileceğini ortaya koymaktadır. Din, yaşlılık döneminde birey için, önceki hayatına oranla daha anlamlı gelmektedir. Yaşlılar dini inancın temel gerçeklerini benimsemede güçlü bir görüş ve bakış açısına sahiptirler.
Dini inancın yaşlıların hayatlarında, ölüm korkusunu hafifletme, arkadaşlık temin etme, dini etkinlikleri içten bir kabul gösterme, yoksulluk, acı, keder durumunda uyum sağlamada yardımcı olma, cesaretsizlik ve kriz anlarında destek verme ve ihtiyaç durumunda ona yardım etme gibi konularda pekçok faydalarının olduğu söylenebilir.

Kaynak: M. Akif Kılavuz, Yaşlanma Dönemi Din Eğitimi, Bursa: Arasta Yayınları, 2003, s. 12-15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder