15 Aralık 2010 Çarşamba

Kalıcı öğrenme-2

Gazali İranda Meşhed yakınlarındaki Tus isimli bir köyün meşhur, Müslüman âlimlerinden biridir. O zamanlar, yani hicri 5. yüzyılda Nişabur, o bölgenin en büyük ilim merkezidir. O bölgedeki talebeler gibi Gazali de tahsil için Nişabura gelir, edindiği bilgileri kaybetmemek için onları düzenli bir şekilde yazar ve defter haline getirirdi. Yıllardır verdiği emeğin ürünü olan bu defterleri canı gibi severdi.
Yıllar sonra vatanına dönmeye karar verirince defterlerini düzenleyerek torbasının içine yerleştirir ve kafileyle birlikte yola koyulur. Ancak, kafile yolda eşkıyaların saldırısına uğrar. Kafilenin önünü kesen eşkıyalar malları ve istedikleri şeyleri birer birer toplarlar. Sıra Gazalinin eşyasına gelince, yalvarıp yakarmaya başlayan Gazali: "Bundan başka ne varsa alın, bir tek bunu bana bırakın!" der.
Hırsızlar, bu söz üzerine torbanın içinde kıymetli bir eşya olduğunu sanırlar. Ancak torbayı açınca, bir avuç karalanmış kâğıttan başka bir şey göremezler. Ve şöyle bir diyalog geçer:
Eşkıya reisi: "Bunlar nedir, neye yarar?"
Gazali: "Bunlar, benim bir kaç senelik tahsilimin ürünüdür. Bunları benden alırsanız bilgilerim boşa çıkar. İlim tahsilindeki zahmetlerim heba olup gider."
Eşkıya reisi: "Gerçekten senin bilgilerin bunun içinde mi?"
Gazali: "Evet!"
Ve ardından yıllar sonra Gazaliye "Düşünce hayatıma yol gösteren öğütlerin en iyisini, yol kesen bir hırsızın dilinden işittim." dedirten şu sözcükler dökülür eşkıya reisinin ağzından:
- "Yeri bohça içi olan ve çalınması da mümkün olan bilgi, bilgi değildir. Git de haline bir çare düşün!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder