31 Ocak 2011 Pazartesi

Hitabette dinleyici ve süre


Hoca vaaz vermek istediği salona girmiş. Salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda düşünen hoca sonunda seyise sormuş: “ buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı yoksa konuşmamalı mıyım?” Seyis cevap vermiş: “Hoca, ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim.”
Bu sözlere hak veren hoca duaya başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, duadan sonra kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de vaazın çok iyi olduğunu onaylamasını isteyerek sormuş: “Vaazımı nasıl buldun?” Seyis cevap vermiş: “Sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim ama elimdeki yemin hepsini ona vermezdim.” 

Nossrat Peseschkian, Doğu Hikayeleriyle Psikoterapi, Beyaz Yayınları, 1998, s. xiii-xiv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder