11 Ocak 2011 Salı

Yanlış davranışları sebebiyle dostu terk etmemek

Bu konuda Ebu Zerr Hz.leri şöyle demişler:
-Kardeşin üzerinde bulunduğu (takva) halinden dönüş yaparsa, onu daha evvel sevdiğin gibi, bu defa buğzet.
Ebu Zerr. Hz.leri bu görüşe:
-Sevgi de Allah için, buğz da Allah için, prensibinden hareketle varmıştır.
Fakat ashaptan Ebu'd-Derda Hz.leri başta olmak üzere büyük bir grup, Ebu Zerr’e muhalefet etmişlerdir.
Ebu'd-Derda şöyle demiştir:
-İşlediği bir günahtan dolayı dostunu terk etme. Zira o, bir defasında yalpa vurur, diğerinde ise düzelir.


Bediüzzaman Hz.leri de bu konuda şöyle demektedir:
-Asıl hüner, kardeşini fena gördüğü vakit, onu terk etmek değil, belki daha ziyade uhuvvetini kuvvetleştirip ıslahına çalışmak, ehl-i sadakatın şe’nidir. (Şualar)
İbrahim Nehai de şöyle demiştir:
-Dostunu işlediği bir günahtan dolayı terk etme. Ondan kaçma. Çünkü o, bugün işler, yarın terk eder.
Yine İbrahim Nehai şöyle demiştir:
-Halka, âlimin sürçmesinden bahsetmeyin. Çünkü o, bir defa sürçer, sonra terk eder.
Seleften hikaye edildiğine göre; 2 dosttan biri istikametten ayrılmıştı. İstikamet üzere olan dostuna denildi ki:
-Onunla ilgini kesip ondan uzaklaşmayacak mısın? O dedi ki;
-O, en fazla şimdi bana muhtaçtır. Böyle bir badireye düştüğünde onun elinden tutmalı, onu tatlılıkla uyarmalı ve eski durumuna dönmesi için dua etmeliyim.
Mısırlı velilerden, Şafii mezhebi âlimlerinden İmam-ı Şa’rani der ki:
-Bu, cumhurun yoludur. Ebu Zerr’in yolundan daha güzel, daha emniyetlidir.
Daha güzel olma sebebi; bunda rıfk, celb etme, günahtan dönüşe ve tevbeye götüren inceliğin bulunmasındandır. Halbuki alaka kesildiği ve dostluk sona erdirildiği taktirde, o şahısta günaha ısrar ve devam durumu kuvvetle muhtemeldir.
Sonra fakirlik ve ihtiyaç günlerinde dostunu ihmal etmemek, vefa icabıdır. Dini fakirlik ise, dünyevi fakirlikten şüphesiz daha ağırdır. Başına günah felaketi gelmiş bir dost, dininde fakir bir duruma düşmüştür. Murakabe edilmesi, ihmal edilmesi, hatta düştüğü elem verici o durumdan kurtulması için ona lütufta muamele edilmesi gerekir.

Mehmet Dikmen, İslam Büyüklerinden Unutulmaz Sözler ve Hatıralar, Cihan Yayınları, 1995, s. 144-145

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder