11 Ocak 2011 Salı

İşinin ehli öğretmenin kusurlarına takılmamak


Hacı veyiszade, bir tarihte, öğrencilerinden birkaç tanesinine:
- Filan efendinin Arapçası çok iyidir. Gidin ondan ders alın, demiş.
O efendi, her kim ise, arada sırada içen birisi imiş.
Tabii talebeler gider gitmez öğrenmişler durumu. Etraftan söyleyenler olmuş demek ki…
- Arabiyat okuyacak başka kimse bulamadınız mı? Bu zatın ilmine diyecek yok. Arabiyatı iyidir. Bilmesine bilir, belletmesine belletir de, arada sırada da içer…
Etraf böyle söyleyince, öğrenciler geri dönüp, Veyiszade’ye:
-  Hocam, demişler. O içer imiş…
Hacı Veyiszade cevaben:
-  Ülen sahtekarlar, demiş. Ben sizi onun içip içmediğini tahkike mi gönderdim?
Siz alacağınızı alacaksınız ondan.
Bir daha elin zamiriyle (yani kimsenin gizli haliyle) meşgul olmayın.

(M.Özdamar, Hacı Veyiszade, Marifet Yayınları, 311. akt. Mehmet Dikmen, İslam Büyüklerinden Unutulmaz Sözler ve Hatıralar, Cihan Yayınları, 1995, s. 42-43)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder