5 Ocak 2011 Çarşamba

İnsan düzelirse dünya da düzelir


Baba, çalışma odasında bitiremediği işler üzerinde çalışıyordu. Birden odasına iki küçük çocuğu girdi ve yalvarmaya başladılar:
“Babacığım, babacığım! Lütfen bizimle oynar mısın?”
Adam, onlara çok meşgul olduğunu ve elindeki işi en kısa zamanda bitirmek zorunda olduğunu söyledi. Ama çocuklar ısrar ediyordu.
Onlardan kutulamayacağını anlayan babaları, gülümseyerek masasının üzerindeki dergiyi aldı. Tüm sayfayı kaplayan dünya haritasını kesti ve daha sonra haritayı makasla küçük küçük parçalara ayırdı. Bu parçaları çocuklarına uzatırken:
“hadi bakalım, bunları yapboz gibi bir araya getirin!” dedi; “Bitirdiğinizde söz veriyorum, sizinle oynayacağım.”
Sonra da işine döndü. Bu zor faaliyetin çocukların en az bir saatini alacağından emindi. Bu süre içinde o da nasıl olsa işini bitirecekti.
Ama aradan bir ya da iki dakika geçmemişti ki, çocuklar babalarına seslendiler:
“Babacığım bitirdik!”
Gerçekten de, harita bütün parçaları doğru yere konmuş olarak babanın karşısında hazır bekliyorlardı. Adam çok şaşırmıştı. Kekeleyerek sordu:
“Benim bile çok zor yapabileceğim bu işi nasıl bu kadar kısa sürede bitirebildiniz?”
Gülümseme sırası çocuklardaydı. “Çok kolay!” diye sevinçle bağrıştılar. “Sayfanın arkasında bir adamın yüzünün resmi vardı. Yüzün parçalarını bir araya getirince, harita da ortaya çıktı.”

Ahmet Çağlayan, s. 44-45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder