18 Ocak 2011 Salı

SORU SORMASINI BİLMEK-2


Bir Kimya profesörü Nobel ödülü almıştı. Ödül töreninden sonraki ilk dersinde, öğrencilerinden biri kendisine şöyle bir soru sordu:
“Efendim! Amerika’da üç binin üzerinde Kimya profesörü var. Ancak bu kadar bilim adamı arasında, ödülü size lâyık gördüler.
Sizi diğerlerinden ayıran özellik neydi?”
Profesör, bu farklı soruya önce bir tebessümle cevap verdi. Ardından da, kendisinden merakla cevap bekleyen öğrencisine şunları söyledi:
“Doğrusunu söylemek gerekirse, hepsini anneme borçluyum! Çünkü ben küçük bir öğrenciyken, diğer çocukların anneleri, onlar okuldan evlerine döndüklerinde kendilerine: ‘Söyle bakalım, öğretmeninin sorduğu sorulara iyi cevaplar verebildin mi?’ diye sorarlardı.
Benim annem ise bana: ‘Söyle bakalım’ derdi. ‘Bugün öğretmenine iyi bir soru sordun mu?’
İşte beni farklı yapan bu oldu. Her zaman diğerlerinin sormadığı soruları sordum ve hayatım boyunca da, sormaya devam ettim!”

Selim Gündüzalp, Okul Öyküleri, İstanbul: Zafer Yayınları, 2006, s. 17-18

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder