18 Ocak 2011 Salı

Sınava hazırlanırken zamanı planlamak

Oldukça zor ve çok önemli bir sınava hazırlanan öğrencilerden biri, her gün yığınla matematik problemi çözmekten o kadar bıkmıştı ki, dershane öğretmeninin yanına gidip:
“Lütfen! Bugün, sadece bugün, yani bir tek gün bana izin verin de, matematik problemleriyle uğraşmadığım bir günüm olsun!”
Tecrübeli öğretmen, öğrencisinin bu ısrarlı isteğine karşılık:
“Demek benden bir gün izin istiyorsun öyle mi?” diye sordu. “Acaba sen benden ne istediğinin gerçekten farkında mısın? İstersen gel, istediğin şey üzerinde biraz düşünelim.
Bak şimdi:
Sınava 180 gün var. Hafta için her gün 8 saat okulun var. Bu 60 gün ediyor. 180 günden 60’ı çıkarırsan geriye 120 günün kalır.
Her gün 1 saatin yemek molalarında geçiyor. Bu da 180 gün içinde 8 gün eder. Onu düş, geriye 112 günün kalır. Hafta sonları dershaneye geliyor ve 5 saat orada bulunuyorsun. Bu da toplamda eder 11 gün. Çıkar 112 günden, kaldı sana 101 gün.
Günde ortalama 8 saat uyuyorsun bu da eder 60 gün. Kalan 101’den bunu da çıkarırsan, sana sınava hazırlanmak için 41 gün kalır.
Hafta içi etütlere 3 saat katılıyorsun bu da eder 3 gün. 41-3=38
Her gün yollarda eve gidiş geliş için 2 saatin gidiyor bu da eder 15 gün. Çıkar 38’den, geriye kalır 23 gün. Zaten bu süre zarfında en az 3 gün hastalık iznin olacak. Kaldı 20 gün.
Sınava kadar 7 gün bayram izni kullanacaksın. Kaldı mı sana 13 gün.
Şubat tatilinin bir haftasını dershaneye gelerek geçirecek, geriye kalan 7 gün izin olarak kullanacaksın. Kaldı 6 gün.
Her gün yarım saat çay ve sohbet molası veriyorsun bu da eder 4 gün. Çıkar6’dan 4’ü, kalır geriye 2 gün.
Günde en az 8 dakika ya aynaya ya da vitrin camlarına bakıyorsundur. Bu da 180 gün içinde 1 gün demektir. Düş 2’den, sınava çalışman için kalır sana 1 gün. Ve sen o bir günü de, tatil için benden istiyorsun. Söyler misin, sen ne zaman ders çalışacaksın?!”

Selim Gündüzalp, Okul Öyküleri, İstanbul: Zafer Yayınları, 2006, s. 77-79

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder