28 Aralık 2010 Salı

Olumsuz düşüncelerin iletişime etkisi


Bir adam gece yarısı şehrin dışında otomobili ile giderken birden lastiği patladı.
Adam, güç bela otomobili kontrol altına alıp durdurdu. bagaji açıp baktığında otomobilin lastiğini değiştirmek için krikosu yoktu.
Kendi kendine "birinden isterim" diye düşündü. Uzakta bir ışık gördü."şansım varmış ki çiftçi uyumamış. Kapıyı vurur başıma geleni anlatırım."Bana ödünç bir kriko verebilir misiniz?" diye sorarım.
Oda bana "hay hay arkadaş, al işini gör fakat işin bitince geri getir" der diye düşündü. Adam çiftçinin evine doğru yürümeye başlamıştı ki, evin ışıkları söndü. Bu işe canı sıkılan adam kendi kendine söylendi." Şimdi adam yattı, rahatsız ettiğim için kızacak ve belki alet için para isteyecek.
Bende "bu komşuluğa sığmaz ama size bir dolar veririm" diyeceğim. O " Hem gece yarısı beni yataktan kaldıracaksın, hemde bir dolar vereceksin Ha? Ya beş dolar verirsin Ya da Gider Başka yerde ararsın" diyecek Adam kendi kendine iyiden iyiye kızmıştı. Bahçe kapısına geldiğinde söylenmeye devam ediyordu; "Beş dolar ha? Sana bir dolar vereceğim, daha fazla veremem Kör şeytan! Şu aksilik olmasaydı kriko gerekmeyecekti.
Zararı yok, şimdi istediğin parayı vereceğim. Ama bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!"Bu düşüncelerle evin kapısına varmıştı. Kapıyı hızlı hızlı vurdu. Çiftçi kapının üzerindeki pencereden başını uzatarak aşağı seslendi;"kim o? Ne İstiyorsun? Adam durdu ve kapıya bir yumruk daha indirdikten sonra bağırdı: "Senin de, krikonun da canı cehenneme! Malın sende kalsın!"

Akın Alıcı, Hayata Yön Veren Öyküler, İstanbul: Epsilon Yayıncılık, 8. bs. 2007, s.  104

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder